spot_img
13 C
İstanbul

Çağrı Üzerine Çalışma

Çağrı Üzerine Çalışma usulü 4857 sayılı İş Kanununun 14. maddesinde düzenlenmiştir.

Bu yazımızda; çağrı üzerine çalışmanın esaslarını, usullerini ve unsurlarını, çağrı usulü ile çalışmanın SGK bildirimlerini ve çağrı üzerine çalışma sözleşmesinin şartlarını anlatacağız.

Çağrı Üzerine Çalışma Şartları

Kısmi süreli iş sözleşmesinin çağrı usulü ile çalışmaya dayalı bir iş sözleşmesi olabilmesi için;

1- Sözleşmenin mutlaka yazılı olarak yapılması gerekir.
2- Sürekli bir işin varlığı gereklidir.
3- Sözleşmede çağrı üzerine çalışmaya dayalı olduğuna yer verilmelidir.

Çağrı Usulü İle Çalışmada Çalışma Süresi

4857 sayılı Kanun’un 14. maddesinde, yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisinin, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli iş sözleşmesi olduğu öngörülmüştür.

Çağrı usulü ile çalışmalarda, hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde haftalık çalışma süresi 20 saat kararlaştırılmış sayılmakta ve belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın 20 saatlik ücrete kazanmaktadır.

Çağrı Üzerine Çalışmanın Hesaplanması

Kanun’da çağrı üzerine çalışmada, çalışma süresini taraflar belirlemediği takdirde haftalık çalışma süresi 20 saat olarak belirlenmiş olmasına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan bildirimler aylık olarak yapıldığından, haftalık 20 saatlik çalışma süresinin 28-29-30 ve 31 gün çeken aylarda kaç gün kabul edileceği hususu kimi zaman tereddüt konusu olabilmektedir.

Bu bağlamda, çağrı üzerine çalışmalarda çalışma süresini taraflar belirlemediği takdirde haftalık (7 günlük) çalışma süresinin 20 saat olduğundan yola çıkılarak, sigortalıların prim gün sayısının ayın kaç gün çektiğine bakılarak haftalık 20 saate kıyasen hesaplanması icap etmektedir.

Örnek-1:

Çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli sözleşmesinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını tarafların belirlemediği varsayıldığında, 30 gün çeken Haziran ayında çağrı üzerine çalışan sigortalının ay içindeki toplam çalışma süresi:
7 günde 20 saat
30 günde x saat hesabı üzerinden;
30 x 20 / 7 = 85,71 = 86 saat olarak hesaplanır.
Bu durumda; 4857 sayılı Kanun’a tabi çalışan sigortalının Haziran ayındaki prim gün sayısı: 86 / 7,5 = 11,46 = 12 gün olarak,
854 veya 5953 sayılı Kanun’a tabi çalışan sigortalının Haziran ayındaki prim gün sayısı: 86 / 8 = 10,75 = 11 gün olarak
Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilir.

Örnek-2:

28 gün çeken Şubat ayında çağrı usulü ile çalışan bir sigortalının ay içindeki toplam çalışma süresi:
7 günde 20 saat
28 günde x saat
28 x 20 / 7 = 80 saat olarak hesaplanır.
Bu durumda 4857 sayılı Kanuna tabi çalışan sigortalının Şubat ayındaki prim gün sayısı: 80 / 7,5 = 10,66 = 11 gün olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilir.
31 gün çeken aylarda da yine sigortalının prim gün sayısı yukarıda anlatıldığı şekilde kıyaslanarak hesaplanır.*

Kanunu’nda, hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresinin yirmi saat kararlaştırılmış sayılacağı, çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanacağı öngörülmüştür.

Dolayısıyla, çağrı usulü ile çalışmaya dayalı kısmi süreli sözleşmesinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağı taraflar belirlemediği takdirde, puantaj cetvelinde işçinin haftalık çalışma süresi 20 saatten az olsa dahi sigortalının o haftadaki çalışma süresi 20 saat olarak kabul edilecektir.

*Eyüp Sabri Demirci

NOT: Çağrı Üzerine Çalışma konusu ile ilgili sorularınızı sayfanın yorum kısmından sorabilirsiniz. 

 

Bence Oku

Araç çubuğuna atla